"İnsan özgür olmadıkça mutlu olamaz" (Dante)

27 Nisan 2015 Pazartesi

Dostluk



Dostluk kutsaldır. 
Dili, dini, milleti ne olursa olsun, kişinin tereddüt etmeden canını, malını ve sevdiklerini emanet edebileceği bir dostu olmalı. "Bir dostu" dedim çünkü "dost" kavramı çok farklıdır. Herkesle arkadaşlık yapabilirsiniz ama herkesle dost olamazsınız. Zaten insanın dostunun sayısı da bir elin parmaklarını geçmez, geçmemeli. 

Okul yıllarımdan bu yana yüzlerce arkadaşım olmuştur. Hepsiyle de gayet samimi diyaloglara girmişizdir. Kimi not arkadaşlığı, kimi boş vakit doldurmak için kurulmuş arkadaşlıklardı. Notlarımı paylaştım, kimseden saklamadım. Boş vakitlerimi de kimseden esirgemedim. Fakat okul dönemi bitince geriye yalnızca 11 sağlam dostum kaldı. Düşünün 32 yaşıma yaklaşıyorum ve 11 sağlam dost edinebilmişim. Buna iş hayatından edindiğim 11 kişiyi de eklersek 22 eder :) Şükür... Dost diyebileceğim 22 insan var ömrümde. 

Dostluklar kolay kurulmaz fakat kolay yıkılır. Güvensizlik, uyanıklık ve ihmal... Bir dostluğu zayıflatıp bitirebilecek 3 etkendir. İlk etken; güveninizi sarsan birini dostunuz olarak göremezsiniz veya birinin size olan güvenini sarsmışsanız artık ağzınızla kuş tutsanız o kişi gözünde dost mertebesine erişemezsiniz. İkinci etken; uyanıklık hangi tarafta olursa olsun dostluğu zedeler. Dostlarınıza karşı asla uyanıklık yapmayın. Gerekirse dost için zarara girin ama ASLA uyanıklık yapmayın. Gireceğiniz zarar dostluğunuzu kuvvetlendirebilecekken yapacağınız en ufak bir uyanıklık dostluğunuzu temelden sarsabilir. Üçüncü etken; İhmal... Gözden ırak olan gönülden de ırak olur, derler. Çok doğru bir sözdür. Birbirini aramayan, sormayan dostlar arasına soğukluk girer. Aradaki muhabbet bağı soğudukça samimiyet azalır. Yavaş yavaş yabancılaşmalar başlar. Bu yüzden arayalım ki aranalım. 

Çoğunuzun aklına gelecektir: "Dostluk o kadar basit mi ki ufak bir güvensizlikte, ufak bir uyanıklıkta veya ufak bir ihmalde hemen bozuluversin?" diye. Dostluk kavram olarak basit değildir elbette. Ancak burada işin içine etten kemikten yapılmış insanlar giriyor. Türlü türlü huyları olan insanlar var. O yüzden (kendimiz de dahil olmak üzere) dostlar birbirinden beklentilerini yüksek tutmamalıdır. Beklenti ne kadar yüksek olursa hayal kırıklıkları da o kadar çok olur. Karşımızdakinin de bizim gibi biri olduğunu unutmadan, muhabbet bağını koparmadan güzel dostluklar kurmaya ve bu dostlukları bakîleştirmeye çalışmalıyız. Az olsun öz olsun. Varsın tek tük dostumuz olsun. Yeter ki sağlam olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder