"İnsan özgür olmadıkça mutlu olamaz" (Dante)

12 Şubat 2015 Perşembe

Dua - Mecusinin imanı

Vaktiyle bir "mecusi" (ateşe tapan) oğlunu evlendiriyormuş. Düğün günü bir çok koyun ve inek kesilmiş. Et kokuları bütün mahalleyi sarmış.
Mecusilerin evinin bitişiğinde de "müslüman" dul bir kadın, dört yetimiyle yaşıyormuş ve hepsi günlerdir bir şey yememişler.
Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, "ateş" istemiş fakat maksadı başkaymış. "Belki yemek verirler" umuduyla gitmiş.
Adam, kadının ''NİYETİNİ'' anlamışsa da, bir şey vermemiş... Aradan birkaç dakika geçtikten sonra kadıncağız, tekrar gidip "ateş" istemiş. Mecusi adamın hinliğiyle yine eli boş dönmüş.
Bir kaç dakika sonra yine gitmiş kadın mecusinin kapısına. Aynı cevabı alınca evine dönmüş. Ama bu kez ne olmuş bilinmez, mecusi adam acımış kadına. Red cevabını verdikten sonra hallerini anlamak için dehlize inmiş ve kulağını bitişikteki müslüman evinin duvarına dayamış, dinlemiş.
Yetimlerden biri annesine yalvarıyormuş: "Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer bir şey verirler."
Kadın ağlamaklı sesiyle "Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum..." demiş.
Mecusi adam bunu duyar duymaz kalbi sızlamış. Güzel bir sofra hazırlatıp, göndermiş müslüman komşularının evine. Sonra tekrar dehlize inip, dinlemiş.
Yetimlerin en küçüğü dua ediyormuş: "Ya Rabbi! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu imanla şereflendir."
Bu duanın ardından "Amiiiin" sesleri yükselmiş. O anda, kalbi dönmüş mecusinin. En minik inananları bile böyle içten dua eden ALLAH' a iman etmenin büyük bir bahtiyarlık olacağını düşünmüş. Müslüman olmaya karar vermiş ve "İman" şerefine erenlerden olmuş.

(Nitekim Sadaka, Belayı önler fakat Dua, Kaderi ALLAH'ın izniyle değiştirebilir...)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder