"İnsan özgür olmadıkça mutlu olamaz" (Dante)

16 Ocak 2015 Cuma

Üç Nasihat

Çok uzun yıllar önce, küçük bir kasabada mütevazi bir evde karısıyla yaşayan fakir bir adam varmış. Bu adam çalışmak amacı ile yaşadığı ülkeden uzaklara gitmiş. Karısı ve geleceği için yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Bu çalışma sürecinde toplam 3000 akçe biriktirebilmiş ve evinin yolunu tutmuş.

Evine doğru giderken yolu büyük bir şehirden geçmiş. Yolda yürürken köşe başında birisi "Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: "Nasıl olur, bir nasihatı bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim" Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte. Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihati satın almış. Nasihat "KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" imiş. Adam şaşkın bir halde yoluna devam etmiş...
İleride yine köşe başında başka biri bağırıyormuş "bir nasihat bin akçe" diye. Adam yine dayanamamış bin akçe de o nasihat tüccarına vermiş ve ikinci nasihati de satın almış. Ikinci nasihat: GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR" imiş. Adam son kalan bin akçesi ile yoluna devam etmiş.
Şehrin çıkışında bir köşe başında bir nasihati bin akçeye satan birini daha görmüş. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihati satan şahsa... Dayanamamış ve kalan son akçeleriyle de o nasihati satın almış. Son nasihat de:"HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ". Parasız yoluna devam etmiş.

Şehrin çıkışında büyük bir topluluk ile karşılaşmış. Topluluk telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve oradakilerden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi açıklamış, demiş ki: "Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var, ama kuyunun içinde de bir canavar var. Canavar suyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye"
Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklına gelmiş: "Kaderde ne var ise o çıkar" deyip aşağı inmeye karar vermiş. İnince canavar adamı hemen yakalamış ve yuvasına götürmüş. Demiş ki: "Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen seni serbest bırakırım." Bir dizine sarışın, dünya güzeli bir kadın, diğer dizine de bir kurbağa koymuş ve "Söyle bakalım hangisi güzel?" demiş. Adam düşünürken aklına ikinci aldığı nasihat gelmiş ve "Gönül kimi severse güzel odur" demiş. Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş. Zira canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı salmış ve suyu bırakmış. Kuyudan çıkmayı başaran ve ahaliye suyu geri getiren adamı almışlar padişaha götürmüşler. Padişah adamı tebrik ederek sarayında misafir etmiş ve ona ağırlığınca altın hediye etmiş.
Adamımız yoluna devam etmiş ve nihayet evine varmış. Evinin camından içeri bakmış. Bir de ne görsün; karısı genç biri ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve tam içeri girecekken üçüncü nasihat aklına gelmiş "Hiçbir iş aceleye gelmez". Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş. Hoş beşten sonra karısına o genci sormuş. Kadın da: "Bey sen gittiğinde ben hamileydim ve bir oğlumuz oldu. Bu genç senin oğlun" demiş.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder