"İnsan özgür olmadıkça mutlu olamaz" (Dante)

9 Ocak 2015 Cuma

"ALLAH Türkçe bilmiyor mu?"


Başlığı okuduğunuzda büyük ihtimalle "ne diyor bu?" diyerek merak etmişsinizdir. Hemen hemen aynı cümleyi ben de bir sanatçımızın röportajında okudum ve üzüldüm. Biraz da kızdım. Bir insanın, kendini geliştirmiş bir insanın "ALLAH Türkçe bilmiyor mu?" demesi bence mantıksız...
Şöyle ki: İnsanoğlunun yaratılışından bu yana ona doğru yolu göstermek amacıyla bir sürü Peygamber gönderilmiştir. Kavimlerin cehalet, sapkınlık ve başıboşluktan kurtulmaları için görevlendirilen Peygamberlerin kimine kitaplar verilmiştir, kimine sahaflar... Kimine de kitap verilmeden mevcut inanca destek olmaları için görev verilmiştir. 

Bilindiği üzere en çok sapıtan millet İsrailoğulları olduğundan genelde onlara yönelik (kavimsel) Peygamberler zuhur etmiştir. Ne zaman ki insanlar ALLAH'tan uzaklaşmıştır o zaman bir Yol Gösterici gönderilmiştir onlara. Onlara onların anlayacağı dilden konuşmuştur elçiler.Yine bilindiği üzere dört hak kitap indirilmiştir: Zebur, Tevrat, İncil ve Kur'an-ı Kerim. Bunlar da indirildikleri kavimlerin dilinde nazil olmuşlardır. Yanlış algılanan husus şuradadır: Kur'an-ı Kerim bir kavme değil tüm insanlığa hatta tüm aleme indirilmiş bir Hak kitaptır. İlk ortaya çıkış yeri Arabistan olduğu için ve Peygamber Efendimiz Arap kültüründe yetiştiği için Ayetler Arapça olarak indirilmiştir. Ve yine yanlış algılanan bir husus da şudur: Kur'an-ı Kerim öyle bizim dünya edebiyatının eserleri gibi değildir. İlahi bir dili vardır. Dünya edebiyatında ne dersen yakışır ancak İlahi bir kitap tek bir harfinde bile nice hikmetler barındırır. Dolayısıyla değiştirilmesi ve farklı dillerde ibadetlere uygulanması yanlış olur. 

Gelelim konumuza: ALLAH Türkçe bilmiyor mu? ALLAH duanızı Arapça edin demiyor ki... Dualarımızı dileklerimizi elbette Türkçe yapacağız. Ama ibadetlerimizde okuduğumuz surelerin Türkçe olarak okunması veya başka bir dilde okunması İlahi metni orjinalliğinden çıkarır, anlam eksikliği yaşatır. Çünkü mutlaka her bir harfin, her bir uzatmanın, her bir cezmin ve şeddenin bizim bilemediğimiz hikmetleri vardır. Ayrıca bu işin Arapçası Türkçesi yok... Hak dinin dili Çince indirilmiş olsaydı ibadet dili Çince olacaktı. 

"Okuduğumuzu bilmeden okumak iyi mi sanki?" diyecek olursanız değil derim. Okuduğumuzu elbette bilelim hatta anlamını düşünelim. Ama sadece bilelim. "Bizce şöyle olmalı" demeyelim. ALLAH bu dini indirirken kimseyle pazarlık yapmadı.

Herkes kendi inancından sorumludur. Yarım yamalak bilgilerle günümüz müslümanlarının aklını bulandırmaya hiç gerek yok ve buna kimsenin de hakkı yok. İbadet edecek adam Türkçe Arapça ayırt etmez. Ayrıca namaz sureleri öyle korkulacak kadar zor değil. Bir insan 13 sureyi ezberleyemiyorsa ve buna binaen ibadet dili Türkçe olsun veya başka bir dil olsun diyorsa yazık derim. Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.

Anlamını bilelim, araştıralım, okuyalım, tartışalım ancak dine kendimizce yeni boyutlar katmayalım. Yoksa türlü türlü İncil'leri olan Hıristiyanlardan hiç bir farkımız kalmaz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder