"İnsan özgür olmadıkça mutlu olamaz" (Dante)

15 Ocak 2015 Perşembe

Kimseyi Beğenmeyen Kız

Çok eskiden uzak diyarlardan birinde, ufak bir kasabada güzelliği dillere destan bir kız varmış. Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi, asili, zengini, yakışıklı delikanlıyı reddetmiş bu kız. Kimseleri kendine layık görmüyormuş. Kıza gönlünü kaptırmış, aynı kasabada yaşayan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş.  Ama kız onu da beğenmemiş. Bunun üzerine delikanlı yaşadığı kasabadan ayrılmış. Başka biriyle evlenmiş, çocukları olmuş, yeni bir hayat kurmuş.

Aradan yıllar geçmiş. Delikanlı olgunlaşmış, iş güç sahibi olmuş. Bir gün yolu eskiden yaşadığı güzel, şirin kasabaya düşmüş. Aklına bir zamanlar aşık olduğu kız gelmiş, ona ne olduğunu merak etmiş.  Sormuş, soruşturmuş. Tanıdık bir yaşlı adam, güzel, büyük bir gül bahçesi olan bir evi göstererek kızın evlendiğini ve eşiyle o evde yaşadığını söylemiş. Eski aşık delikanlı, kimseleri beğenmeyen güzel kızın kiminle evlendiğini görmek istemiş. Evin karşısına geçerek beklemeye başlamış. Kocasını evden çıkarken görmüş. Kızın kocası şişman, kel, çok çirkin ve kaba bir adammış. Üstelik zengin de değilmiş. Delikanlı şaşırmış. Kızın nasıl olup da böyle biriyle evlendiğini merak eden adam, kızın kocası gittikten sonra evin kapısını çalmış. Kız kapıyı açınca adamı tanımış. Adam sormuş:

- Sen ki hiç birimizi beğenmedin, nice kısmetlerini geri çevirdin, nasıl oldu da böyle biriyle evlendin demiş?

 Kız da ona:

-  Sana cevabı vereceğim fakat önce gül bahçemdeki en güzel gülü koparıp getireceksin, yalnız tek şartım, bahçede ilerlerken geriye dönmeyeceksin.

 Adam peki demiş ve çok güzel güllerin olduğu bahçede ilerlemeye başlamış. Önce çok güzel sarı bir gül görmüş. En güzel gül bu derken biraz ilerde daha güzel kocaman pembe bir gül daha görmüş. Tamam budur işte diye düşünürken daha ilerde muhteşem güzellikte kırmızı bir gül goncası gözüne ilişmiş. Bir türlü karar verememiş, en güzel çiçeği bulacağım derken bir de bakmış ki bahçenin sonuna gelmiş, geriye dönemeyeceği için bahçenin sonunda yaprakları solmuş cılız bir gülü mecburen koparıp kıza götürmüş.

Kız gülü almış ve adama demiş ki:

- Bak gördün mü? Her zaman daha iyisini bulacağını düşünürken ömür geçer de sonunda en kötüsüne razı olmak zorunda kalırsın.

Hayat akarken birçok fırsatla karşılaşırız. Kimi zaman fırsatların değerini bilir, kimi zaman ise birçok fırsatı göremeden kaçırır, yanı başından geçip gideriz. Bir hedefe öylesine kilitleniriz ki karşımıza çıkan diğer fırsatları kaçırırız. Ömür denilen yoldan aynı şartlar altında bir daha geçemeyebiliriz. Bir gün bir bakmışız hedeflediğimiz noktadan da uzaklaşıp çok farklı bir noktaya gelmişiz. Öyle yaşamalıyız öyle kararlar almalıyız ki geriye dönüp baktığımızda kaçırılmış düzinelerce fırsat ve dilimize dolanmış düzinelerce "keşke"ler olmamalı karşımızda.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder